BİR ÇELEBİ İCAZETNAMESİ
H. Dursun GÜMÜŞOĞLU
Özet
Bektaşi tekkeleri, Osmanlı tarihindeki dinî yapılanma açısından çok önemli bir yere sahiptir. Bu tekkeler üç kıtaya yayılmış oldukça büyük organizasyonlardır. Bektaşi tekkelerinin mütevelli heyetinde, Çelebiler olarak adlandırılan kişiler bulunmaktaydı. Osmanlı Devleti tarafından da Hacı Bektaş evladı olarak kabul edilir ve tekkelerin gelir gider işleriyle onlar ilgilenirlerdi.
Böylesine büyük bir oluşum içinde, dergâhlardaki hizmetlerin en doğru şekilde yapılabilmesi, doğru kişilerin seçilmesiyle mümkün olacağından, alınacak tedbirlerden ilki hizmeti yapacak olan seçilmiş kişilere verilen yetki belgesi anlamına gelen icazetnamelerdir. Bu icazetnamelerde, dönemin değer yargılarına, inanç, ibadet algılamalarına dair ipuçlarına rastlandığı gibi, icazetnamenin yazıldığı şahıslara ait bilgilere de ulaşılmaktadır.
Okuyuculara sunulan icazetname örneği de hicri 1271 miladi 1855 senesine aittir. Sivas’a bağlı Hafik kazası Sinekli köyündeki Seyyid Velîyeddin oğlu Mustafa adındaki bir dedeye verilmiş olan bir halifelik belgesidir. Belgenin altında dönemin dedebabasının, halife babalarının ve Çelebilerin mühürleri bulunmaktadır.
Anahtar kelimeler: Bektaşi İcazetnamesi, Hilafetname, Dedebaba, Seyyid Ali Sultan
A CHELEBI PRACTICING CERTIFICATE
Abstract
Bektashi tekkes (dervish lodges) have a very important place in Ottoman history’s religious structure. A group ofpeople named Chelebis (Çelebiler) were existing in the board of trustee of the Bektashi tekkes. They were considered as the sons of Haci Bektash and they were responsible for the income and expenses of the tekkes.
These tekkes were fairly big organizations which have expended into three continents. For seeing services correctly in Bektashi dervish lodges, certain precautions had been taken to prevent malicious people from taking place in the tekke’s activities. One of these precautions was the “icazetname” (the practicing certificates) which meantthe license of authorization given to people who will see the services. These certificates give us some hints about the value judgments, perception of belief and worship of that era. It is possible to obtain information about people the written practicing certificate.
This specific sample ofpracticing certificate belongs to the year 1855 (AD); 1271 (AH). This is a caliphate certificate, which is given to Mustafa; the son of Seyyid Velîyeddin from Sinekli village of Hafik town. At the bottom of the document, there are imprints of the Dedebaba, Caliph Babas and Chelebis of the century.
Keywords: Bektashi practicing certificate, Caliphate certificate, Dedebaba, Seyyid Ali Sultan
Giriş
Anadolu ve Balkanlarda, Alevilik ve Bektaşilik inanç yapısının oldukça geniş bir coğrafyaya yayıldığı bilinen bir gerçektir. Alevilik ile Bektaşilik kelimeleri bazen Alevilik, bazen Bektaşilik bazen de Alevilik-Bektaşilik şeklinde kullanılmaktadır (Yıldırım, 2010: 23). Bunlar arasında inanç yapısı yönünden çok büyük farklılıklar olmamakla beraber, tamamen aynı olduğunu söylemek de bilimsel açıdan doğru değildir.
Alevi sözü, tarihsel süreçte, Seyyid-i Saâdat yani Hazret-i Ali’nin soyundan gelen insanlar için kullanılmaktaydı. 15. yüzyıl sonlarından itibaren, Şah Haydar’ın kendi taraftarlarına kızıl taç giydirmesi nedeniyle, Osmanlı yetkilileri tarafından bu topluluk Kızılbaş olarak adlandırılmış ve aşağılayıcı bir mahiyette kullanılmıştır. 19. yüzyıl başlarında ise Hazret-i Ali’nin taraftarları anlamında toplumun belirli bir kesimi için kullanılmıştır. Bu taraftarlık, Hazret-i Muhammed’in vefatından sonraki süreçte peygamberin en yakını olarak önderlik sıfatına layık adayın Hazret-i Ali olduğunun tasdikini içerir.
Hacı Bektaş Velî, Anadolu’ya gelmesiyle bu inanç yapısını 13. yüzyılda dört kapı ve kırk makamla şekillendirmiştir. Onun yorumunu kabul edenler daha sonra bu oluşumu Bektaşilik olarak isimlendirmişlerdir. Alevilik ile Bektaşilik arasında, yola giriş törenleri sırasında okunan ayetler, hadisler, gülbanklar ve ritüellerde yüksek oranda benzerlikler bulunmaktadır. En belirgin farklılıklar ise, Alevilikte inanç önderi olan dedelerin, mutlak surette Peygamber neslinden geldiğine inanılması, Alevi olarak tanımlanacak kişinin de Alevi bir aileden doğmuş olması şartıdır. Bu anlamda bakılınca Alevilikte, dedelik gibi, talipliğin de babadan oğula geçen, dışa kapalı bir yapılanma olduğu görülmektedir. Şüphesiz ki bunun nedenlerini tarihsel, siyasal ve sosyal şartlarda aramak gerekir.
Alevilikte yola giriş yani ikrar töreni, Erdebil Tekkesi ve Şeyh Safi 13. yüzyıldan bu yana en önemli inanç önderlerinden kabul edildiğinden musahipli erkân şeklinde yapılmakta ve iki evli çift yani dört kişinin birlikte karar verip bir dedeye müracaat etmesi ile mümkündür. Bektaşilikte ise, her dinden veya İslam’ın her mezhebinden insanın bireysel tercihi ve bir Bektaşi babasına müracaatıyla nasip alarak yola girmesi yani Bektaşi olması mümkündür. Bu anlamda yöresel değil, evrenseldir. Hacı Bektaş Veli’yi ‘‘Pir’’ tanırlar. Balım Sultan’ı ise, 16. yüzyılda yolun kurallarını derleyip toparlaması ve daha sonraları “Balım Sultan Erkânnamesi” adını alan erkânnameyi yazılı hâle getirmesi nedeniyle “Pîr-i Sânî” yani ikinci pir olarak kabul ederler.
Alevilikte bir talibin sosyal statüsünü değiştirip “Dede” sıfatını kazanması hiçbir zaman mümkün değildir. Bektaşîlikte inanç önderi olan kişiye “Baba” adı verilir ve layık olan herkes bu göreve gelebilir. Her Bektaşi, Hazret-i Muhammed’i en son ve hak peygamber, Hazret-i Ali’yi velilerin şahı olarak kabul ettiğinden, zaten Alevidir. Fakat her Alevi, bir Bektaşi babasına intisap etmediği içi Bektaşi değildir. Bununla beraber bütün Aleviler Hacı Bektaş Veli’yi pir olarak kabul ederler.
Bu inanç gruplarını özetle “Alevi Ocakları”, “Hacı Bektaş Çelebileri” ve “Bektaşiler” olarak üç ana başlık altında toplamak mümkündür.
Öncelikli olarak Anadolu’da yaygın şekilde bulunan Seyyid Kureyş, Baba Mansur, Seyyid Sabur (Birdoğan, 1995: 188) gibi ocakların, Hacı Bektaş Velî’nin Anadolu’da irşad görevine başlamadan önce toplumun inanç kimliğinin şekillendirilmesinde önemli rol oynadıkları bilinmektedir. ikinci grupta kendilerinin Hacı Bektaş Veli soyundan geldiklerini iddia eden “Çelebiler” bulunmaktadır. Anadolu Alevi aşiretleri genellikle bu iki gruptan birine bağlıdırlar. Her ikisi de sonuç olarak kendilerinin peygamber soyundan geldiklerine inanırlar. Üçüncü grupta ise Balım Sultan Erkânnamesini uygulayan, Dedebabalık sistemine bağlı Bektaşîler bulunmaktadır. Bu yapılanmada yola giriş tek tek olduğundan eski metinlerin bazılarında “Mücerred Erkânı” olarak isimlendirildiği görülmektedir.
Alevilik ve Bektaşilik ile İlgili Belgelerin Önemi ve Farklılıkları
Şecereler, icazetnameler, beratlar, vakfiye belgeleri, yol izinnameleri, divanlar, cönkler, buyruklar gibi belgeler, Alevilik ve Bektaşilik diye ifade edilen inanç yapılarının geçmişle bağlantılarında en önemli kanıtlardır. Bunlardan Alevi dedelerinin soylarının nereye dayandığını gösteren belgelere kısaca “şecere” denilmektedir (Birdoğan, 1995: 188). Bu şecerelerin büyük kısmı gerçek olmakla beraber, art niyetli kişiler tarafından çeşitli maksatlarla yazılmış sahtelerinin de olduğu bilinmektedir (Birdoğan, 1995: 188). Osmanlı’da Nakibü’l-Eşrâflık teşkilatı, bunu engellemek için kurulmuştur (Karakaya-Stump, 2006: 38). Bu şecerelerde Allah’a hamd, Hazret-i Muhammed Mustafa’ya övgüler (Yüksel, 2002: 198), pek çok ayet ve hadisleri konu edindikten sonra dinin kurallarının dışına çıkılmaması gerektiği, fakirlere yemek yedirmek, namuslu olmak gibi kavramlara vurgular yapıldığı, ayrıca mutlak surette ilgili kişinin soy kütüğünün belirtildiği görülmektedir. Metnin son kısmında ise belgenin verilişinde hazır bulunan kişilerin isimleri, mühürleri ve tarih bulunmaktadır.
Bektaşi babalarının icazetnamelerin ise iki sınıfta incelenmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki, Bektaşi Babası icazetnamesi olup şecerelerde bulunan ayrıntılara ek olarak, kişinin soyunun kime dayandığının belirtilmesi yerine, Hazret-i Peygamber’den sonra Hazret-i Ali ve Hacı Bektaş Veli’nin adı geçer ve ilgili kişinin onun tarikatine intisap ettiği belirtilir (Noyan, 2010: 441). Çünkü Bektaşiler peygamber neslinden olunmasına saygı gösterir, fakat bunu her şey için yeterli kabul etmezler. Kişisel tercih ile nasip alarak yola girmeyi esas kabul ederler. İkincisi ise babalığın bir üst makamı olan Halife babaların hilafetname dedikleri icazetnameleridir. Bunlarda da metnin giriş kısmı, kullanılan ayetler yaklaşık aynıdır, fakat buna ek olarak Halife Babanın kimden el aldığını gösteren nur zincirinin Hazret-i Muhammed’e nasıl ulaştığını belirten bir liste bulunmaktadır. Her iki icazetname çeşidinin sonunda tarih ve o Babalık veya Halife Babalık töreninde hazır bulunanlardan, Dedebaba başta olmak üzere kıdem sırasına göre diğer halifelerin isimleri ve mühürleri bulunmaktadır. Bu icazetnameler, günümüzde de aynı temel özellikleri muhafaza etmektedir (Koca, 1999: 4-6).
Bu Belgeye Nasıl Ulaşıldı?
Yaklaşık iki yıl önce Mustafa İyidoğan Dede tarafından bu belgeyi Latin harflerine çevirmem talebi üzerine tarafıma teslim edilmiştir. Belgeye ek olarak şu bilgileri de tarafıma göndermiştir: Derviş Ali Halife (1729-1807), Derviş Ali’nin oğlu Veli halife (1751-1830), Derviş Veli halifenin oğlu Mustafa Halife (1802¬1878), Mustafa halifenin oğlu Ali Dede (1840-1906), Ali Dede’nin oğlu Mustafa Dede (1870-1940).
Bu çalışmayı yapmamıza vesile olan Veli Halife’nin oğlu Mustafa Halife 1802 ile 1878 yılları arasında yaşamıştır. Doğum ve vefat tarihleri hakkındaki bilgiler torunu Mustafa İyidoğan Dede tarafından, kendi babasının defterindeki notlardan edinilmiştir. Çelebilere bağlı olan dedelerin vefatı halinde, o posta o soydan uygun olan birisi tayin edilirdi. Vefat eden dedenin yerine irşad görevini alan kişiye de halife tabirini kullanırlardı. Bektaşilikteki Halife Baba makamıyla bunun karıştırılmaması uygun olur. İcazetnamenin yazıldığı tarih milâdî 10 Ocak 1855 yılına denk gelmektedir.
Belgenin Önemi ve Sonuç
Şüphesiz ki bilim belgesiz, kanıtsız yapılamaz. Tarihsel süreç içinde toplumların geçirdiği savaşlar, doğal afetler, yangınlar ve ihmaller nedenleriyle, belgelerin tahrip olması veya kaybolması geçmişimiz hakkında pek çok konuda net şeyler söylememizi zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, günümüze ulaşan belgelerin çoğu kimi konularda karanlık kalan noktaları aydınlatmakta veya bilinenlerin doğruluğunu tasdik etmektedir.
İslam’ın tasavvufi yorumlarından biri olan Bektaşiliğin yüzyıllar boyu, Anadolu ve Balkanlarda yaşayan insanlar üzerinde önemli etkileri olmuştur. Bu yola girmek isteyenler bir tekkedeki babaya müracaat eder, durumu uygun olması hâlinde kendisine “nasip” verilir. Babagân veya Balım Sultan erkânı denilen bu erkânda yola girmek isteyenlere âşık, “nasip” alarak yola girmiş olanlara “muhib” veya “can” denilir. Muhiblerin içlerinden yetenekli olup ileride önemli görevler alabilecekler derviş yapılır.
Dervişlerin arasından uygun görülenler ise: babalık erkânı görüp ihtiyaç durumunda irşad için bir dergâha tayin edilirlerdi. Babalar ve dergâhlar arasındaki sorunları gidermek, iletişim sağlamak ve eksikleri tamamlamak için görevli olan halife babalar bulunurdu. Hepsinin üzerinde ise Hacı Bektaş Veli post-nişîni olan Dedebaba yer alırdı. Dergâhların mütevelli heyetinde yer alan ve gelir gider işleriyle ilgilenen Çelebilere bağlı dedelerden birisi olan Seyyid Velîyeddin oğlu Mustafa Halife adına düzenlenip kendisine verilmiş bu belge o dönem ile ilgili pek çok sorunun cevabı niteliğindedir.
Belge incelendiğinde Allah’a, Kuran-ı Kerim’e, peygambere ve hadislere nasıl bakıldığı, irşadın önemi, insan ilişkileri, Çelebilerin toplumu yönlendirecek olan dedelerin tayini konusundaki organizasyonları hakkında fikir sahibi olunmaktadır. Hacı Bektaş Dergâhı’nda Dedebabalık sistemi de olduğundan dedelere verilen icazetnamelerin onlar tarafından da tanındığını ve imzalarının bulunduğunu görmekteyiz. Babalara ait icazetnamelerde ise sadece Dedebaba ve Halife babaların imzaları bulunmaktadır. Bu da Bektaşiler ile Çelebiler ve Ocaklıların belgelerini ayırt etmede önemli bir özellik olarak görünmektedir.
Çelebilere bağlı Mustafa Dede’ye ait bu icazetname gibi icazetnameler, görev için gidilen yerlerde inancı temsil edebileceklerine dair o kişiye verilmiş yetki belgesi niteliğindedir. Yine bu icazetnameler, dönemin değer yargılarına ve günümüzde de Aleviliğin ve Bektaşiliğin İslamiyet’teki yeri hakkındaki tartışmalara ışık tutacak nitelikte olması bakımından son derece önemlidir.

Transkripsiyon Metin Hazret-i Sultân Hacı Bektaş Velî 1
Günümüz Türkçesine Çevirisi Hazret-i Sultân Hacı Bektaş Velî
Bu her şeyi bilen ve yüce olan Allah’ın takdiridir.
1- Yardım Allah’tandır ve fetih yakındır,
inananlara müjdele.
2- Ey Muhammed, Ey Ali, Ey insanların en
hayırlısı.
3- Allah’ım, selâm ve dua Muhammed
Mustafa’nın, Ali Murtaza’nın,
4- Haticetü’l-Kübra’nın, Fâtima Zehra’nın
İmâm,
5- Hasan hulk-ı Rıza, Allahumme sallî alâ seyyidina nûr-i İmâm Hüseyin şehîd-i deşt-i Kerbelâ [Allahümme ]
6- Sallî alâ seyyidina nûrü’l- İmâm Zeyne’l-Âbidin çardeh-i ma’sûm-ı pâk Allahumme sallî alâ [seyyidinâ]
7- nûrü’l-İmâm Muhammed Bâkır Allahümme sallî alâ seyyidina nûrü’l- İmâm Câferü’s-Sâdık [Allahumme]
8- sallî alâ seyyidina nûr-i İmâm Musa
Kâzım Allahümme sallî alâ seyyidina nûrü’l- İmâm
9- Allahümme sallî alâ seyyidina nûrü’l- İmâm Alî Takî Allahümme sallî alâ Seyyidinâ nûrü’l-İmâm [Hasanü’l-]
10- Askeri Allahümme sallî alâ seyyidina nûrü’l-îmâm Muhammed Mehdî sâhibü’z zaman kutbu’d-devrân [huccetu’l-
11- burhân salavatullahi aleyhim ecma’în evvelîn zâhirîn bâtinîn [el tâhirin]
12- lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr Bismillahirrahmanirrahim ve bihî nestaînu
13- Elhamdulillahillezaî ceale kulûbe’l-ârifîn huzînet bi-zîneti’l-ulûmi’l-mahzûneti kâne alâ zâlik kadîran ev kasseme’l
14- ma’rifete bi-mertebetihi ve kılen ve kesiran ev kuhhile uyûnu’l-âlemîn bi- kemalî kehli’r-ru’yeti atûfen lehüm ve nasîran lehüm
15- ev fetehü’l-semâu’l-müştakîn sagîran ve kebîran el-istimâu ismü’l-ma’şûketi hâlen ve kâlen ve halakaküm alâ sûretin
16- ve leyse fî hâli halkihi ehaden mübeşşiran hüvallahülezi lâ ilâhe illâ hû âlimu’l-gaybi ve’ş-şehâdeti
5- Hasan Hulk-ı Rıza’nın Kerbelâ Şehidi
İmâm Hüseyin’in,
6- İmâm Zeynel Âbidin’in, İmâm
Muhammed Bakır’ın, İmâm Cafer Sâdık’ın,
7- İmam Musa Kâzım’ın, Horasan Sultanı,
Horasan toprağında şehit olan
8- Musa Rıza oğlu Ali’ye, İmam
Muhammed Taki’ye,
9- İmam Ali Nakî’ye, İmam Hasan Askeri’ye
ve zamanın sahibi, tüm zamanların en yüce kişisi
10- İmam Muhammed Mehdi’ye ve gelmiş geçmiş bütün iyi, temiz
11- ve açık ve gizli olarak Allah’a ya kın insanların üzerine olsun.
12- Ali’den başka genç, Zülfikar’dan başka kılıç yok.
13- Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla başlar ondan yardım dileriz Âriflerin kalplerini birikmiş bilimlerle dolduran Allah’a şükürler olsun. 0 Allah ki buna gücü yetendir.
14- 0, bilgiyi insanların seviyelerine göre azar veya çok çok dağıtır. Ve o bilginlerin gözlerini kendilerine şefkat ve yardım olarak ileri görüşlülük boyasının olgunluğu ile sürmeler.
15- Küçük büyük tüm özleyenlerin kulaklarını sevdiklerinin söz ve davranışlarını anlamaya açar.
16- Şunu müjdeleyerek sizi daha önce hiç kimsenin yaratılmadığı bir şekilde yarattı.
17- hüve’r-rahmanirrahim ehade ve lehu bi-mûcebi’s-serâ’ir kulûbi’l-sidreti’l- hâvireti fî Hundisin zalle’l-leyli ilâ tarafın [küllü bihârin]
18- ve hiye an tahte arzin sıratü’l-emzâci’l- mütalatımeti fi’l-bihâri eşhedü en lâ illâhe illâllahu vahtehu lâ şerîke
19- leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resuluh erselehû nebiyyen ve ceale beyne’l-enbiyâ ve’l-kudreti ve hazineti
20- sallallahu ve alâ âlihî ve evlâdihî ve eshabihî ve ezvâcihî ve sellim teslimen ebeden dâimen kesiran. Kâle
21- aleyhisselam ‘Ashâbîke’n-nucûmi bi-eyyihim iktedeytüm ihdeytüm’ ve kâle azze ve celle ‘ men kâle nasrun minallahi ve fethun
22- karib’ ve kale aleyhisselam ‘lâ yezâllüllahü teâlâ fî hâcetin li-abdihî mâdâme’l-abdü fî hâceti ehihi’l-müslim’
23- ve kâle Ali bin Ebi Tâlib kerremallahu veche ‘eş-şuyûhu selâsetün et-tevâzuu inde’d-devleti ve’l-avfu inde’l-kudreti
24- ve’l- atiyyetu’ ve kâle sultanü’l- muhakkikîn ve kutbu’l-aktâb fi’l-âlemîn Hacı Bektaş Velî el-Horasanî
25- kuddise sırrıhu’l-azîz şemmetu ma’rifetin hayrun min kesîri’l-‘amel şeyhu’l-enâm bi’l-mâl ve şeyhu’l-havâs bi’l-a’mâl
26- ve şeyh hâsü’l-havâs bi’l-ahvâl ve şeyhu’l-evliyâ bi’l-esrâr ve şeyhu’l-a’vâm bi’l-ikmâl ve şeyhu’l-havâs
27- bi’l-ahvâl ve şeyhu’l-havâs bi’l-esrâr ve musallin şeyhun an yekûne abden fî gayrihî ve sohbetihî zâlik’l-inkıyâd
17- 0 Allah ki ondan başka ilah yoktur ve görünen ve görünmeyen her şeyi bilen, esirgeyen ve bağışlayan odur.
18- Sırlarla donatılmış kalbi göğüslere koydu. Bir hendese ilmiyle geceleri yol gösterdi. Denizlere dalgalar verdi. Allah’tan başka ilah olmadığına ve
19- Muhammed Mustafa’nın onun peygamberi olduğuna şahadet ederim.
20- 0 peygamber ki Allah onu peygamber olarak göndermiş, peygamber arasında da kudret ve sırlar hazinesi olarak donatmıştır. Selam ona ve onun evlatlarına, arkadaşlarına, hanımlarına olsun.
21- Peygamber efendimiz buyurdu ki “Benim ashabım yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz”.
22- Allah Teâlâ buyurdu ki ‘Yardım Allah’tandır ve fetih yakındır. Peygamber buyurdu ki “Bir kul müslüman kardeşinin yardımına koştuğu sürece Allah’ta onun yardımına koşar”.
23- Ali b. Ebu Talib şöyle buyurdu: “Büyüklük üç çeşittir; iktidar olunca tevazu göstermek, güç sahibi iken affetmek ve varlıklıyken bağış sahibi olmak” Allah’a yakın olanların sultanı,
24- Kutbu’l -aktab Hacı Bektaş Velî Hazretleri buyurdu ki “Az bilgi çok ibadetten daha hayırlıdır”.
25- Dünyanın büyüklüğü mal ile seçkin kişilerin büyüklüğü ameller ile
26- seçkinlerin seçkini kişilerin büyüklüğü ise, halleri iledir.
27- Sırlarıyla büyüklük sahibi olan özel insanlar öyle bir insandır ki, kendinden başkası için gayret eder, etrafını aydınlatır.
28- bi-emrillahi teâlâ ve’l-ictinâb an nevâhi kemâ kalellahu teâlâ ‘Vemâ etâkumu’r- resûle fehuzûhû vemâ nehâküm
29- anhu fentehu evvelu mâ cerâ bi’l- kalemi bi-kudretillahi teâlâ ve kudreti bismillahirrahmanirrahim fe’l-yetlub rabben
30- gayri ve en tümîte nefse’l-levvâmete bi’l-mücahedât ve yuhyi’n-nefse’l- mutmainneti bi’r-riyâzeti sümme yerteka bi’d-derecâti’l
31- âliyeti ve’l-merâtibu’l-ulviyati ve kiyle hıfzü’l-hukûki ve yebzilu’r-ruhu ve’l- kanâatu bi kalîli’d-dünya an
32- kesîriha fe inne kable’l-ma’na gayrun min kesîri’l-ma’na yekûlullahu teâlâ celle celâluhû ve amme nevâluhu men amile salihan [min zekerin ve ünsâ fe hüve mü’minün fe li-nuhyiyhi hayaten tayyibeten fi’l-hayâti’d-dünya] hiye’l- kanâatü ve hubbu’l-cûi
33- ve bağzü’l-işbâi ve terki’l-uluvvi ve’r- ref’ü ve hüsni’l-mütâbati ile’l-hayrâti ve’l-ictihâdi fi’l-intisâbi
34- ile’t-tâati sümme yendericu fi sufûfi’l- büdelâi ve’t-tafdîli min azîzi’l-mennân ve’l- avfu ve’l-gufrânu limâ şâe
35- Min hakikati’l ve’l-fenâi fi’llahi ve’l-bekâ billâhi hâdimü’l-fukarâi ve’l-mesakîni kutbu’l-ârifîn sultânü’l-
36- vâsilîn el hâc Hac Bektaş Velî kaddesa’l- lahu sirrehu’l-âlî hazretlerinin tarîkat-i aliyyesine müntesib Hafik kazâsında
37- Sinekli Karyesi’nde kâ’in Seyyid Alî Sultan evlâdlarından Seyyid Veliye’d-dîn halîfe ibn-i Seyyid halîfe
38- İbn-i Es-Seyyid Süleymân İbn-i Seyyid Yılancı ibni-i Seyyid Demir ibn-i Seyyid Bedâ’ İbn-i Seyyid Kara Ali ibn-i
28- Doğru yoldan çıkmaz. Bu yol, Allah’ın emrine boyun eğmek ve onun yasaklarından çekinmektir. Allah buyurdu ki, Peygamber size ne getirmiş ise onu alın neyi yasak etmiş ise ondan kaçının ve ona itaat edin.
29- Allah’ın yüce kudreti ile kalemle yazılan ilk şey, Bismillahirrahmanirrahim’dir.
30- Kim başına gelen bir kaza veya belaya karşı sabır göstermezse,
31- bu yeryüzünden çıksın ve kendine Allah’tan başka bir ilah bulsun.
32- Şayet kötülüğü ayıplayan nefsini kendini terbiye ederek öldürürse
33- ve nefsi mutmainnesini çile ile diriltirse, yüce derecelere nail olur.
34- Denildi ki, hakların korunması, ruhun gereği gibi çalışmasıyla, aza kanaat etmekle olur.
33- Allah buyurdu ki: ‘Kadın ve erkeklerden kim iyi işler işlerse o, inanmıştır.’Bir kişi iyi bir hayat yaşamak isterse,
34- kanaatkar olsun, açlığa tahammül edip, çok yemeyi bıraksın, iyilik yapıp ibadete
35- devam etsin. Böylece Allah katında kıymeti olanların safına katılmış olur.
36- Fakirlerin hizmetçisi, evliyanın sultanı Hacı Bektaş Velî’nin yüce tarikatine bağlı
37- Sinekli Köyü’nde bulunan Seyyid Yılancı oğlu Seyyid Bedâ oğlu Seyyid Kara Ali oğlu
38- Seyyid Şa’bân oğlu Seyyid çoban oğlu Seyyid Kara Baba oğlu Seyyid Sersem oğlu Seyyid Ali Sultan
39- Seyyid Şa’bân ibn-i Seyyid Çoban ibn-i Seyyid Kara Baba ibn-i Seyyid Sersem ibn-i Seyyid Ali Sultan
40- Evlâdlarından Seyyid Velîyeddin oğlu Mustafa Halîfehu edamellahu umrehu ve berakâti esrârihi zîde
41- tevfik kes-sabâhi ve’r- revâh cemi’ ef’alihî hâlen ve kâlen eceznâhu icazete’l- mutlakati en yeclise
42- ale’t- seccâdeti yusalle’s-salati’l- mefrûdate ve yu’te’z-zekate’l-vacibate aleyhi ve yuhicce’l-beyte men
43- istedaa’ ileyhi sebilen ve yesume şehre ramazâni ve yuhtimme’s-sâdirîn ve’l- vâridîn ve yecidde’l-ahde
44- ve’t-tevbete ba’de’t-telkini’z-zikri ve resmi’l-hizmeti ve’l-fukarâ ve’l- mesâkîn ve esnafi’l-halâyık
45- ve’l-müslimîn bi’l-icrâi’l-mikrâsi min şuuri’t-tayyibin ve libâsi’l-hırka ve refi’l- âlemi ve
46- iştafle’s-sirâci ve refi’z-zembili bi’t-tehlili ve’t-tekbiri ve ba’de zâlik en tevârese lil-müczine min hakikati
47- ve’n-nesebi’l-muttasılu il eşrefi’l-enami eslahu’s- sülahâ ve iftihari’l-küberâ halîfe-i zaman Hacı Bektaş
48- Velî kadddesesirreh elhafî ve’l-celî hazretlerinin post-nişîn tekye-nişin elhâc Turâbî Ali Baba halîfe
49- edâmellahu umrehu ve ba’de zâlik en tevârese min hakikati ‘n-nesebi’l-musalî ilâ
50- eşrefi’l-enâm eslehu’s-sülahâi ve iftihari’l-küberâ ve hubbi’n-neseb şeyhu’z-zaman sâhib-i seccâde
51- kutbu’l-pîrân mâlikü ilme’l-yakîn ve mürşidihu hakke’l-yakîn hâdimu’l- fukarâ ve’l- mesâkîn
39- Evlâdlarından Seyyid Velîyeddin oğlu Mustafa Halîfe-Allah ömrünü uzun etsin ve sırlarını artırsın- icazet vererek,
40- posta oturmasını, farz olan namazları kılıp, zekât verip, gücü yetenleri hacca göndermesini,
41- ramazan orucunu tutmasını ve talipleri bu konularda aydınlatmasını,
42- tekkeye gelen ve giden evrak ve yazıların mühürlemesini, tevbe verenlerin tevbesini almasını,
43- hırka giydirmesini ve çerağ yakmasını bu icazetimizle istedik.
44- Ondan sonra temiz soy sahibi, iyilerin en iyisi, büyüklerin övünç doyduğu
45- zamanının halîfesi Hacı Bektaş Hazretlerinin postnişini ve tekyenişini olan elhâc Turâbî Ali Baba halîfe -Allah ömrünü uzun etsin-, ondan sonra temiz soy sahibi,
46- zamanının şeyhi, seccade sahibi, manevi ilim sahibi, miskinlerin ve fakirlerin hizmetçisi
52- es seyyid e’ş-Şeyh Alî Celâleddin edamallahu umrehu ve berakâtihi ve ba’de zâlik en tevârese es Seyyid
53- Şeyh Velîyeddin Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vâsi’aten ve ba’de zâlik en
54- tevâresel es Seyyid Şeyh Hamdullah Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik
55- en tevârese es-Seyyid Şeyh Feyzullah Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten nevverellalhu merka[dehu]
56- ve ba’de zâlik tevârese Şeyh Abdülâtif Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten nevverellalhu
57- ve ba’de zâlik en tevârese el mütaba’ es-Seyyif eş-Şeyh Bektaş rahmetullahi aleyh rahmeten
58- vasi’aten nevverellalhu merkadehu ve ba’de zâlik en tevârese eş-Şeyh elhâc Feyzullah Efendi
59- rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten nevverellalhu merkadehu ve ba’de zâlik en tevârese eş Şeyh
60- Ali Efendi rahmeten vasi’aten ve ba’de nevverellalhu merkadehu ve ba’de zâlik en
61- tevârese Şeyh Elvan Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik
62- eş-şehîd Şeyh Abdülkâdir Efendi rahmetullahi nevverellalhu merkadehu ve ba’de zâlik
63- en tevârese eş Şeyh Hüseyin Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik
64- en tevârese Şeyh elhâc Zülfikâr Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de
52- Es-Seyyis e’ş-Şeyh Feyzullah-Allah ömrünü uzun etsin-, ondan sonra
53- Şeyh Velîyeddin Efendi-Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
54- es Seyyid Şeyh Hamdullah Efendi
– Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
55- E’s-Seyyid Şeyh Hacı Feyzullah Efendi-Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin ve kabrini nurlandırsın-,
56- ondan sonra Şeyh Abdülâtif Efendi -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin ve kabrini nurlandırsın-,ondan sonra
57- Şeyh Bektaş Efendi -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
58- Şeyh elhâc Feyzullah Efendi -Allah ona
59- geniş rahmetiyle rahmet eylesin-,
60- Şeyh Ali Efendi -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin- ondan sonra
61- Şeyh Elvan Efendi Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin- ondan sonra
62- Şeyh Abdülkadir Efendi -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin ve kabrini nurlandırsın-, ondan sonra
63- Şeyh Hüseyin Efendi- Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
64- Şeyh Hacı Zülfikar Efendi-Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin, ondan sonra zehir içen
65- zâlik en tevârese eş Şeyh Yûsuf Efendi zehir-nûş rahmetultahi aleyh rahmeten
66- vasi’aten nevverellalhu merkadehu ve ba’de zâlik en tevârese Şeyh Kâsım Efendi rahmetullahi
67- aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik en tevârese eş Şeyh Hasan Efendi rahmetulahi
68- aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik en tevârese eş Şeyh Bektaş Efendi rahmetullahi
69- aleyh vasi’aten ve ba’de zâlik en tevârese Şeyh Kalender Efendi
70- rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik en tevârese Şeyh Mürsel Bâlî Efendi
71- rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik en tevârese Şeyh Resûl Efendi
72- rahmetullahi aleyh rahmeten vasi’aten ve ba’de zâlik en tevârese Bektaş Efendi
73- rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en tevârese eş-Şeyh Yûsuf Bâlî Efendi rahmetullahi
74- aleyh vasi’aten ve ba’de zâlik en tevârese Şeyh Mamûd Efendi rahmetullahi aleyh
75- ve ba’de zâlik en tevârese eş-Şeyh İskender Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de
76- zâlik en tevârese eş-Şeyh Genç Kalender Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik
77- en tevârese Resûl Bâlî Sultan rahmetullahi ve ba’de zâlik en tevârese
78- Şeyh Sultânü’l-budala, sâhibü’l-burhân sırr-ı Yezdân, Balım Sultan kaddesellahu sırrahu’l-
65- Şeyh Yusuf Efendi Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin ve kabrini nurlandırsın, ondan sonra
66- Şeyh Kasım Efendi, -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -, ondan sonra
67- Şeyh Hasan Efendi, Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -, ondan sonra
68- Şeyh Bektaş Efendi, Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
69- Şeyh Kalender Efendi, Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
70- Şeyh Mürsel Balî Efendi, Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -,ondan sonra
71- Şeyh Resul Efendi, Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -, ondan sonra
72- Şeyh Bektaş Efendi -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -, ondan sonra
73- Şeyh Yusuf BaIî Efendi-Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
74- Şeyh Mahmud Efendi -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -, ondan sonra
75- Şeyh İskender Efendi -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin-, ondan sonra
76- Şeyh Genç Kalender Efendi-Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -,ondan sonra
77- Şeyh Resul Bâlî Sultan-Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin -,ondan sonra
78- Zamanın sahibi, abdalların sultanı Allah’ın büyük sırrı Balım Sultan-Allah sırrını yüceltsin-, ondan sonra
79- azîz ve ba’de zâlik en tevârese Şeyh Mürsel Baba Sultan nevverellalhu merkadehu
80- ve ba’de zâlik en tevârese eş-Şeyh Hızır Lâle Sultan nevverallahu merkadehu ve âlihi
81- min veledihi’s-sâlik ve’n-nâsiki’l-muhtaç ilâ rahmetillahi teâlâ min
82- sultani’l-kâmil-i mükemmel Şeyhu’s- Semedânî kutbu’l-âlem sâhibu ilmü’l- ledünnî el-Hacı Bektaş
83- Velî el-Horasanî kaddesellahu sırrahu’l- hafî ve’l-celî ibn-i Sultan İbrahim Sanî ibn-i Sultan
84- Mûsâ es-sânî ibn-i Sultan İbrahim Mükerremü’l-Mücabu’l-İmâm Mûsâ Kâzım ibn-i İmâm
85- Cafer Sâdık İbn-i İmâm Muhammed Bakır ibn-i İmâm Zeynel bidîn ibn-i İmâm
86- Hüseyin İbn-i İmâm Ali kerremallahu veche feteha ebvâben fethan gariben fî tarîkat-i
87- sâlik Hacı Bektaş Velî ve mürşidihu sultan Hoca Ahmet Yesevi rahmetullahi
88- aleyh ibn-i Muhammed Hanefi ibn-i İmâm Ali fî tarîkati’s-sâlik Hoca Ahmed
89- Yesevî ve mürşiduhu İmâm Ali ibn-i Mûsâ Rıza ve mürşiduhu imâm
90- Mûsâ Kâzım ve mürşiduhu İmâm Cafer Sâdık ve mürşiduhu İmâm Muhammed Bakır
91- ve mürşiduhu İmâm Zeyne’l-Âbidîn ve mürşiduhu İmâm Hüseyin ve mürşiduhu İmâm
92- Alî keremallahu veche ve mürşiduhu Hazret-i Sultan Fahr-i kâinat ve mefhâr-i mevcudât
79- Şeyh Mürsel Baba Sultan -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin ve kabrini nurlandırsın-, ondan sonra
80- Şeyh Hızır Lale Sultan -Allah ona geniş rahmetiyle rahmet eylesin,
81- onun ve ona mensup olanların kabirlerini nurlandırsın-.
82- Hacı Bektaş yolundan posta oturdu. Kamillerin Sultanı, âriflerin kutbu, ilm-i ilahi sahibi Hacı Bektaş Velî onun babası
83- Sultan İbrahim Sânî, onun babası Sultan Musa Sânî, onun babası
84- Sultan İbrahim el-Mükerremül Mucab, İmam Musa Kâzım onun babası
85- Cafer Sâdık onun babası Muhammed Bakır onun babası Zeynel Abidin onun babası
86- İmam Hüseyin onun babası İmam Ali- Allah onu şereflendirsin- ki
87- Hacı Bektaş Velî Hazretlerinin tarîkatına giren müritlerine güzel kapılar açmıştır. O Hacı Bektaş ki onun mürşidi yani eğiticisi
88- Muhammed Hanefi onun oğlu
89- Hoca Ahmed Yesevî-Allah rahmet etsin-dir. Hoca Ahmed Yesevî’nin mürşidi İmam Ali oğlu
90- Musa Rıza, onun mürşidi İmam Musa Kâzım onun mürşidi İmam Cafer Sâdık onun mürşidi İmanı Muhammed Bakır onun mürşidi
91- Zeynel Abidin onun mürşidi İmam Hüseyin onun mürşidi
92- İmanı Ali -Allah onu şereflendirsin- onun mürşidi kainatın övünç vesilesi ve başlarımızın tacı
93- Muhammed Mustafa salavatullahi aleyhim ecmaîn ve mürşiduhu Cebrâil-i emin
94- ve mürşiduhu peyk-i Hüdâ-yı rabbu’l- âlemîn celle celâluhu ve amme nevâluhu temmet bi-avnillahi
95- teâlâ sebeb-i tahrîr-i kitâb ve mûcib-i tasdîr-i hitâb oldur ki, cedd-i azîzim
96- Sultânül ârifân-ı ezelî ve bürhânü’l- âşıkân-ı lem yezelî Hazret-i Hünkâr
97- el hâc Hacı Bektaş Velî kaddesallahu sırrahu’l-hafî ve’l-celî hazretlerinin tarîkat-ı aliyyesine müntesib
98- Hafik kazasında Sinekli Karye’sinde kâ’in Seyyid Ali Sultân evlâdlarından
99- Seyyid Velîyeddin oğlu Mustafa halîfe tarîkat-i evliyâyı kabûl idüb yedine
100- Sofra ve çerâğ ve seng tığ ve izn-i icâzet ve inâbet virildi ve halîfelik safâ
101- ve nazar olundı ve dahi havâlet virildi. Mürîd tutına ve muhib edine ve tarîk-i evliyâyı zinde
102- tutup tarîkat erenleri buna mâni’ olmayalar. Mûcib-i icâzetnâmemiz ile âmil oluna
103- vesselamu alâ meni’t-tebea’l-Hüdâ biavni’llâhi teâlâ rabbi’l-âlemîn fi’l- yevmi’s-selesâ işrin min şehri rebîi’l-âhir senete ehadin ve seb’a ve mietân ve elif
93- Muhammed Mustafa -Selam ve Allah’ın bereketi hepsinin üzerine olsun- onun mürşidi
94- Cebrail-i Emin ve onun mürşidi de bir ve tek olan âlemlerin rabbi Allah’dır (şânı ve yüceliği artsın ve onun bağışı herkesi kapsasın).
95- Bu belge Allah’ın yardımıyla tamam oldu. Bu belgenin yazılış nedeni şudur ki;
96- Ariflerin, sultanı, ışıkların önderi Sultan Hacı Bektaş Velî-Allah onun gizli ve açık tüm sırlarını yüceltsin Hazretlerinin yüce tarîkatına bağlı
97- Hafik kazası Sinekli Köyünde bulunan Seyyid Ali Sultân evlâdlarından
98- Seyyid Velîyeddin oğlu Mustafa halîfe evliyanın yolunu kabul edip kendisine
99- sofra, çerağ, kılıç taşı ve icazet verilerek halîfeliğe lâyık görüldü.
100- Müridler kendisine itaat etsin ve ondan faydalansınlar.
101- Hiçbir tarîkat ereni bu görevinde kendisine engel olmayıp, bu
102- icâzetnâmemiz gereğince amel etsinler. Selam Allah’a tabi olanlara olsun.
103- Bu belge Alemlerin yaratıcısı Yüce Allahın yardımıyla salı günü Rebiulahir ayının 20 sinde [1]271 senesinde tamamlanmıştır (10 Ocak 1855 tarihine denk gelmektedir).
Şuhûdü’l-hâzirûn
Hademul-lükarâ Halîfe Turâbî El-Hacc Ali Dede baba post-nişini Hacı Bektaş Velî Hademü’l-fukarâ Seyyid Türbedâr Mehmed Baba Hazret-i Pîr Hacı Bektaş Velî Hademü’l-fukarâ Aşçı İbrahim Baba Hazret-i Pîr Hacı Bektaş Velî Hadinıü’l-fukarâ halîfe Es-Seyyid Etmetçi Hüseyin Baba Hazret-i Pîr Hacı Bektaş Velî E’d-Dâi Halîfe Abdulazîz min evlâd-ı Hacı Bektaş Velî
E’d-Dâi Es-Seyyid Feyzullah min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî
E’d-Dâi İsmâil Çelebi min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî
E’d-Dâi Halil Çelebi min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî
E’d-Dâi Ali Çelebi min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî
Orada Hazır Bulunanlar
Hademü’l-fukarâ Halîfe Turâbî El-Hacc Ali dede baba post-nişin-i Hacı Bektaş Velî (mühür)
Hademü’l-fukarâ Seyyid Türbedâr Mehmed Baba Hazret-i Pîr Hacı Bektaş Velî (mühür)
Hademü’l-fukarâ Aşçı İbrâhim Baba Hazret-i Pîr Hacı Bektaş Velî(mühür)
Hadinıul Fukarâ halîfe Es-Seyyid İtmetçi Hüseyin Baba Hazret-i Pîr Hacı Bektaş Velî (mühür)
E’d-Dâi Halîfe Abdulazîz min evlâd-ı Hacı Bektaş Velî (mühür)
E’d-Dâi Es-Seyyid Feyzullah min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî (mühür)
E’d-Dâi İsmâil Çelebi min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî (mühür)
E’d-Dâi Halîl Çelebi min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî (mühür)
E’d-Dâi Ali Çelebi min evlâd-ı Pîr Hacı Bektaş Velî (mühür)
Sonnotlar
1 Ayrıca Mustafa Dedenin Çelebi Cemaleddin Efendi’den icazeti olduğunu Millî Mücadelede katkıda bulunduğunu belirtmiştir.
Kaynakça
BİRDOĞAN, N (1995): Anadolu ve Balkanlar’da Alevî Yerleşmesi Ocaklar-Dedeler Soyağaçlar, Mozaik Yayınları.
KA.RA.KA.YA-STUMP, A (2006): “Sinemilliler Bir Alevî Ocağı ve Aşireti” Kırkbudak Anadolu Halk İnançları Araştırmaları Dergisi, 6, 38.
KOCA, Ş (1999): Es-Seyyid Halife Turgut Koca Baba Divanı, Nazenin Yayıncılık Ltd. Şti. İstanbul.
NOYAN, B (2010): Bütün Yönleriyle Bektaşilik ve Alevilik, Ardıç Yayınları, Ankara.
YILDIRIM, R (2010): “Bektaşî kime derler? «Bektaşi» Kavramının Kapsamı ve Sınırları Üzerine Tarihsel Bir Analiz Denemesi” Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 55, 23.
YÜKSEL, M (2002): Bektaşilik ve Mehmed Ali Hilmi Dedebaba, Bakış Yayınları, Ankara